- Katılım
- 30 Ara 2023
- Mesajlar
- 9,442
-
-
- Konu Yazar
- #1
Hamsi
Ülkemizde ticari amaçla avlanan balıkların başında hamsi gelir. Batı ve Dogu Karadeniz'in tütünü çayı fındığı ne kadar ünlüyse hamsisi de o denli isim yapmış folk- loruna ve günlük yaşamına girmiştir. "Hamsiyi koydum tavaya" diye türküleri söylenmiş fındık ağaçlannın dibinde gübre olmuş mutfaklannda sayısız yemekleri yapılmıştır.
Hamsi Karadeniz insanının yaşamının bir parçasıdır. Ekim ortasından nisana kadar küçüğü büyüğü bu balığa çalışır takımına girer denize açılır ağını diker kasalanmasına yardım eder sıra sıra dizilmiş "manav"ların kamyonlarına taşır satışını yapar nasibini alır.
Geçici pelajik balıklardan olan hamsi Engraulidae familyasındandır. Bilimsel adı Engraulis encrasicholus'tur.
Füze biçimindeki gövdesi büyük ve parlak pullarla kaplıdır. Bu pullar deriye iyice intibak etmediği için kolaylıkla dökülür. Üst çenesi alt çenesine oranla daha büyük olup ağzı geniştir. Çenelerinde çok yumuşak kadife dişler mevcuttur.
.
Sırtı mavi yeşilimsi ve lacivert renkte olup yan tarafları gümüşi karnı beyazdır. Kuyruk yüzgecini ve gövdesini oynatmak suretiyle süratle hareket edebilir. Hamsi sürü halinde dolaşan korkak bir balıktır ağzını açarak suda öne dogru yüzer.
Yumurtadan henüz çıkmış balık yavruları ve planktonlan yer bunlann dışında avlayabileceği başka yemi yoktur. Buna karşılık uskumru torik kofana orkinos mersin balığı köpekbalığı ve yunuslara; su üstünde kabardıklarında martı karabatak gibi denizkuşlarına yem olurlar. Kendilerine saldıran iri balığın karşısında sürü halinde bir araya toplanıp öbek teşkil eder ve pul bırakıp hücum eden balığa karşı suda bir perde meydana getirirler. Bu suretle kayıp vermelerine rağmen sürüyü bir ölçüde korumuş olurlar.
Tam donanımlı takıınlarda balığın bulunduğu yeri derinliği tespit eden ve ekran üzerinde gösteren echo-sounder aleti mevcuttur. Bu tür aygıtların kullanılmadığını varsayarsak hamsi sürüleri gece ve gündüz yerlerini üç şekilde belli ederler. Karadeniz balıkçılarının kullandığı tabirlerle bunlar:
- Kızartı (kızarıntı)
- Yağıntı
- Açıntı
diye adlandınlır.
Gündüz hamsi sürüleri akışları sırasında büyük balıkların saldırısına uğrayıp denizde muazzam bir kitle meydana getirirler. Tonlarca balığın bu şekilde bir araya gelip sıkış- ması ve kabarması sonucu denizin üzerinde kırmızımsı kahverengi bir renk belirir.
Deniz kuşlarının devamlı suya çakılmaları ve denizin rengi balığın yerini belli eder. Buna kızartı veya kızarıntı denir.
Gece veya gündüz hamsi sürüsü suyun üsüne kabarıp oynağa kalkar. Suyun üstünde bu şekilde sıçramaları yağmurun denize yağası gibi görünür. Buna da yağıntı denir.
.
Gece av sırasında teknede ayakla yere vurulduğu zaman suyun yüzeyine doğru yükselen sürü ürker ve bir anda yön değiştirir. Bu hareket sonucu denizde büyük bir ya- kamoz meydana gelir ve deniz bir an için süt beyaz olur. Buna da açıntı denir.
Azak Denizi'nden Doğu Karadeniz ve Kafkasya sahilleıine ekim ayında inen hamsi sürüleri kışı sahile yakın 100-150 metre veya daha derin çukurlarda (löngöz'lerde) geçirirler.
Nisan ortasında havalann ısınmaya başlamasıyla beraber yumurta dökmek üzere tekrar Azak Denizi'ne dönüş yaparlar. En fazla dört yıl yaşayan hamsilerin Karadeniz'de üremeleri mayıstan ağustos sonuna Marmara ve Akdeniz'de ise marttan hazirana kadar sürer. Bir dişi hamsi ortalama 40-50 bin yumurta döker.
Hamsi sürüsünün davranışı beslenme yöntemine göredir. Sürü ileriye doğru yüzdüğü takdirde öndekiler besini alır arkadakiler aç kalır. Onun için bir süre sonra önde- kiler iki yana dönüp sürünün gerisine giderler. Böylece hepsi sırayla beslenir. Bu yöntemin sonucunda sürü bir "damla" biçimini alır.
Planktonlar yoğun olduğu zaman ise öndekiler yelpaze gibi açılır ve sürü "oval" bir şekil alır. Bu oval şeklin uzun ekseni ilerleme çizgisiyle dik bir açı teşkil eder. Süıünün yüzdüğü derinlik planktonun hareketine bağlıdır. Gündüzleri yüzeye çıkıp geceleri aşağıya inebilirler.
Hamsilerin ortalama boyları 12 cm.'dir. 18-20 cm.'e kadar olanlanna rastlanır. Kışın 100-150 metre derinliklerdeki löngöz'lere inebildikleri gibi yazın su yüzeyinden 20 metreye kadar değişik derinliklerde yüzerler. Sıcak ılıman ve soğukça olan bütün denizlerde bulunurlar.
Yağlı ve çok lezzetli eti olan hamsinin ızgarası tavası buğulaması haşlaması içli tavası gibi kendine has çeşitli yemekleri yapılır. "Hamşur" ekmek denilen mısır unuyla pişirilmiş ekmeğin içine katılan hamsi parçaları ekmeğe ayrı bir lezıet verir.
Jeolojik devirlerde Boğazların açılmasından sonra hamsi sürüleri Akdeniz'den Karadeniz'e doğru çıkış yapmış ve bu suları bünyelerine uygun bulup benimsemişlerdir.
Hamsiler denizlerimizde yaşadıkları bölgenin etkisinde kalarak degişik şekillerde göçlerini yaparlar.
En kesif hamsi sürüleri Karadeniz'de bulunur. Yaşadıkları bölgelere göre de üç bölüme aynlırlar:
1. Azak Denizi ileDoğu Karadeniz arasında yaşayan hamsiler
2. Batı Karadeniz hamsileıi
3. Marmara'da yaşayan hamsiler
Aynı familyadan olmalarına rağmen boy ve göçleri açısından Doğu Karadeniz Batı Karadeniz ve Marmara hamsileri birbirinden farklıdır.
l. Doğu Karadeniz Hamsisi
Azak Denizi'nden Samsun'a kadar inen deniz kuşağında yaşayan hamsiler ortalama 11 cm. boyunda olup Batı Karadeniz hamsilerinden biraz daha küçüktürler. En büyüklerinin boyu 15 cm.'dir. Burnu daha küt gözleri daha büyük kafası daha kısadır.
Eylül sonlarında deniz sıcaklıgı 10 dereceye indiğinde Azak Denizi'nden Dogu Karadeniz sularına doğru göçe başlarlar. Bu sırada yağlı ve çok lezzetlidirler.
Bir yaşını tamamlamış olan bu sürüleri ekim ortasında daha yaşlı iki-üç ve dört yaşında ve daha iri boyda olanlar takip eder. Doğu Karadeniz sahillerimizde ekimin ikin- ci haftasında hamsi avı sezonu açılır. Takımlar denize açılmadan önce kurbanlar kesilir dualar okunur ve kurban kanı takımın ana ve yedek motoruna sürülür.
Bu av için özel olarak hazırlanmış hamsi noz gözlü gırgır agları bir kez daha elden geçirildikten sonra güneş batışından önce denize çıkılır.
Av gece geç saatlere kadar devam eder. Fatsa Körfezi'nde yüzlerce teknenin av için gezınelerini ve balığa çıktıkları zaman gırgır ağlarını mola edişlerini seyretmeye doyum olmaz.
2. Batı Karadeniz Hamsisi
Sinop'tan Trakya sahillerine ve İğneada'ya kadar olan bölgede yaşayan Batı Karadeniz hamsileri Doğu Karadeniz hamsilerine oranla daha iridir. Boyları 18 cm'ye ka- dar ulaşır. Kasım ortalarından itibaren Trakya sahillerine ve Marmara'ya doğru göç ederler.
Akış sırasında torik palamut ve kofana gibi büyük balıklar hamsi sürülerini İstanbul boğazına doğru sürerler.
Bogaz mahallinde gırgır ağlarıyla avcılığı yapılan hamsilerin İstanbul Boğazı'na girdikten sonra da ığrıp manyat ve tarlakoz ağlarıyla Sarıyer Çubuklu Bebek Çengelköy ve Kireçburnu sahillerinde avı devam eder. Bu akış şubat ortalarına kadar sürer. Adalar civarı Gemlik Körfezi İzmit ve Bandırma'nın derin sularına çekilip kışı ge- çirirler. Bu devre içinde aynı sulara giren ve kışlayan orkinos balıklarına da yem olurlar.
Nisan sonlarında derin suları terk edip İstanbul Boğazı'ndan geçerek tekrar Karadeniz'e yumurta dökmek üzere akış yaparlar. Su seviyesinden 20 metre kadar derinliklere yumurta dökmeleri mayıs-eylül ayları arasındadır.
3. Marmara Hamsisi
Marmara'ya yerleşmiş olan bu hamsi sürüleri göç etmezler. Batı ve Doğu Karadeniz hamsilerine oranla daha küçüktürler. Kışın Gemlik Bandırına ve İmralı açıklarında gırgır ağlarıyla avları yapılır. Zaman zaman yaz ortasında sardalya sürülerine de karışırlar. Hamsinin oltayla avı yapılmamasına ragmen Boğaz'da tesadüfen çok ince ve küçük çapari takımına atladıkları olur.
Şayet olta takımı yapılması gerekiyorsa parlak beyaz iğne yerine sinek iğneyle ve beyaz tüyle çapari hazırlanırsa daha iyi sonuç alınabilir.
Ülkemizde ticari amaçla avlanan balıkların başında hamsi gelir. Batı ve Dogu Karadeniz'in tütünü çayı fındığı ne kadar ünlüyse hamsisi de o denli isim yapmış folk- loruna ve günlük yaşamına girmiştir. "Hamsiyi koydum tavaya" diye türküleri söylenmiş fındık ağaçlannın dibinde gübre olmuş mutfaklannda sayısız yemekleri yapılmıştır.
Hamsi Karadeniz insanının yaşamının bir parçasıdır. Ekim ortasından nisana kadar küçüğü büyüğü bu balığa çalışır takımına girer denize açılır ağını diker kasalanmasına yardım eder sıra sıra dizilmiş "manav"ların kamyonlarına taşır satışını yapar nasibini alır.
Geçici pelajik balıklardan olan hamsi Engraulidae familyasındandır. Bilimsel adı Engraulis encrasicholus'tur.
Füze biçimindeki gövdesi büyük ve parlak pullarla kaplıdır. Bu pullar deriye iyice intibak etmediği için kolaylıkla dökülür. Üst çenesi alt çenesine oranla daha büyük olup ağzı geniştir. Çenelerinde çok yumuşak kadife dişler mevcuttur.
.
Sırtı mavi yeşilimsi ve lacivert renkte olup yan tarafları gümüşi karnı beyazdır. Kuyruk yüzgecini ve gövdesini oynatmak suretiyle süratle hareket edebilir. Hamsi sürü halinde dolaşan korkak bir balıktır ağzını açarak suda öne dogru yüzer.
Yumurtadan henüz çıkmış balık yavruları ve planktonlan yer bunlann dışında avlayabileceği başka yemi yoktur. Buna karşılık uskumru torik kofana orkinos mersin balığı köpekbalığı ve yunuslara; su üstünde kabardıklarında martı karabatak gibi denizkuşlarına yem olurlar. Kendilerine saldıran iri balığın karşısında sürü halinde bir araya toplanıp öbek teşkil eder ve pul bırakıp hücum eden balığa karşı suda bir perde meydana getirirler. Bu suretle kayıp vermelerine rağmen sürüyü bir ölçüde korumuş olurlar.
Tam donanımlı takıınlarda balığın bulunduğu yeri derinliği tespit eden ve ekran üzerinde gösteren echo-sounder aleti mevcuttur. Bu tür aygıtların kullanılmadığını varsayarsak hamsi sürüleri gece ve gündüz yerlerini üç şekilde belli ederler. Karadeniz balıkçılarının kullandığı tabirlerle bunlar:
- Kızartı (kızarıntı)
- Yağıntı
- Açıntı
diye adlandınlır.
Gündüz hamsi sürüleri akışları sırasında büyük balıkların saldırısına uğrayıp denizde muazzam bir kitle meydana getirirler. Tonlarca balığın bu şekilde bir araya gelip sıkış- ması ve kabarması sonucu denizin üzerinde kırmızımsı kahverengi bir renk belirir.
Deniz kuşlarının devamlı suya çakılmaları ve denizin rengi balığın yerini belli eder. Buna kızartı veya kızarıntı denir.
Gece veya gündüz hamsi sürüsü suyun üsüne kabarıp oynağa kalkar. Suyun üstünde bu şekilde sıçramaları yağmurun denize yağası gibi görünür. Buna da yağıntı denir.
.
Gece av sırasında teknede ayakla yere vurulduğu zaman suyun yüzeyine doğru yükselen sürü ürker ve bir anda yön değiştirir. Bu hareket sonucu denizde büyük bir ya- kamoz meydana gelir ve deniz bir an için süt beyaz olur. Buna da açıntı denir.
Azak Denizi'nden Doğu Karadeniz ve Kafkasya sahilleıine ekim ayında inen hamsi sürüleri kışı sahile yakın 100-150 metre veya daha derin çukurlarda (löngöz'lerde) geçirirler.
Nisan ortasında havalann ısınmaya başlamasıyla beraber yumurta dökmek üzere tekrar Azak Denizi'ne dönüş yaparlar. En fazla dört yıl yaşayan hamsilerin Karadeniz'de üremeleri mayıstan ağustos sonuna Marmara ve Akdeniz'de ise marttan hazirana kadar sürer. Bir dişi hamsi ortalama 40-50 bin yumurta döker.
Hamsi sürüsünün davranışı beslenme yöntemine göredir. Sürü ileriye doğru yüzdüğü takdirde öndekiler besini alır arkadakiler aç kalır. Onun için bir süre sonra önde- kiler iki yana dönüp sürünün gerisine giderler. Böylece hepsi sırayla beslenir. Bu yöntemin sonucunda sürü bir "damla" biçimini alır.
Planktonlar yoğun olduğu zaman ise öndekiler yelpaze gibi açılır ve sürü "oval" bir şekil alır. Bu oval şeklin uzun ekseni ilerleme çizgisiyle dik bir açı teşkil eder. Süıünün yüzdüğü derinlik planktonun hareketine bağlıdır. Gündüzleri yüzeye çıkıp geceleri aşağıya inebilirler.
Hamsilerin ortalama boyları 12 cm.'dir. 18-20 cm.'e kadar olanlanna rastlanır. Kışın 100-150 metre derinliklerdeki löngöz'lere inebildikleri gibi yazın su yüzeyinden 20 metreye kadar değişik derinliklerde yüzerler. Sıcak ılıman ve soğukça olan bütün denizlerde bulunurlar.
Yağlı ve çok lezzetli eti olan hamsinin ızgarası tavası buğulaması haşlaması içli tavası gibi kendine has çeşitli yemekleri yapılır. "Hamşur" ekmek denilen mısır unuyla pişirilmiş ekmeğin içine katılan hamsi parçaları ekmeğe ayrı bir lezıet verir.
Jeolojik devirlerde Boğazların açılmasından sonra hamsi sürüleri Akdeniz'den Karadeniz'e doğru çıkış yapmış ve bu suları bünyelerine uygun bulup benimsemişlerdir.
Hamsiler denizlerimizde yaşadıkları bölgenin etkisinde kalarak degişik şekillerde göçlerini yaparlar.
En kesif hamsi sürüleri Karadeniz'de bulunur. Yaşadıkları bölgelere göre de üç bölüme aynlırlar:
1. Azak Denizi ileDoğu Karadeniz arasında yaşayan hamsiler
2. Batı Karadeniz hamsileıi
3. Marmara'da yaşayan hamsiler
Aynı familyadan olmalarına rağmen boy ve göçleri açısından Doğu Karadeniz Batı Karadeniz ve Marmara hamsileri birbirinden farklıdır.
l. Doğu Karadeniz Hamsisi
Azak Denizi'nden Samsun'a kadar inen deniz kuşağında yaşayan hamsiler ortalama 11 cm. boyunda olup Batı Karadeniz hamsilerinden biraz daha küçüktürler. En büyüklerinin boyu 15 cm.'dir. Burnu daha küt gözleri daha büyük kafası daha kısadır.
Eylül sonlarında deniz sıcaklıgı 10 dereceye indiğinde Azak Denizi'nden Dogu Karadeniz sularına doğru göçe başlarlar. Bu sırada yağlı ve çok lezzetlidirler.
Bir yaşını tamamlamış olan bu sürüleri ekim ortasında daha yaşlı iki-üç ve dört yaşında ve daha iri boyda olanlar takip eder. Doğu Karadeniz sahillerimizde ekimin ikin- ci haftasında hamsi avı sezonu açılır. Takımlar denize açılmadan önce kurbanlar kesilir dualar okunur ve kurban kanı takımın ana ve yedek motoruna sürülür.
Bu av için özel olarak hazırlanmış hamsi noz gözlü gırgır agları bir kez daha elden geçirildikten sonra güneş batışından önce denize çıkılır.
Av gece geç saatlere kadar devam eder. Fatsa Körfezi'nde yüzlerce teknenin av için gezınelerini ve balığa çıktıkları zaman gırgır ağlarını mola edişlerini seyretmeye doyum olmaz.
2. Batı Karadeniz Hamsisi
Sinop'tan Trakya sahillerine ve İğneada'ya kadar olan bölgede yaşayan Batı Karadeniz hamsileri Doğu Karadeniz hamsilerine oranla daha iridir. Boyları 18 cm'ye ka- dar ulaşır. Kasım ortalarından itibaren Trakya sahillerine ve Marmara'ya doğru göç ederler.
Akış sırasında torik palamut ve kofana gibi büyük balıklar hamsi sürülerini İstanbul boğazına doğru sürerler.
Bogaz mahallinde gırgır ağlarıyla avcılığı yapılan hamsilerin İstanbul Boğazı'na girdikten sonra da ığrıp manyat ve tarlakoz ağlarıyla Sarıyer Çubuklu Bebek Çengelköy ve Kireçburnu sahillerinde avı devam eder. Bu akış şubat ortalarına kadar sürer. Adalar civarı Gemlik Körfezi İzmit ve Bandırma'nın derin sularına çekilip kışı ge- çirirler. Bu devre içinde aynı sulara giren ve kışlayan orkinos balıklarına da yem olurlar.
Nisan sonlarında derin suları terk edip İstanbul Boğazı'ndan geçerek tekrar Karadeniz'e yumurta dökmek üzere akış yaparlar. Su seviyesinden 20 metre kadar derinliklere yumurta dökmeleri mayıs-eylül ayları arasındadır.
3. Marmara Hamsisi
Marmara'ya yerleşmiş olan bu hamsi sürüleri göç etmezler. Batı ve Doğu Karadeniz hamsilerine oranla daha küçüktürler. Kışın Gemlik Bandırına ve İmralı açıklarında gırgır ağlarıyla avları yapılır. Zaman zaman yaz ortasında sardalya sürülerine de karışırlar. Hamsinin oltayla avı yapılmamasına ragmen Boğaz'da tesadüfen çok ince ve küçük çapari takımına atladıkları olur.
Şayet olta takımı yapılması gerekiyorsa parlak beyaz iğne yerine sinek iğneyle ve beyaz tüyle çapari hazırlanırsa daha iyi sonuç alınabilir.